BÖLÜM 89

Ezrahlı Eytan'ın maskili
1. RAB'bin sevgisini sonsuza dek ezgilerle öveceğim,
Sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim.
2. Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim,
Sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın.
3. Dedin ki, "Seçtiğim adamla antlaşma yaptım,
Kulum Davut'a şöyle ant içtim:
4. 'Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,
Tahtını kuşaklar boyunca sürekli kılacağım.'" Sela
5. Ya RAB, gökler över harikalarını,
Kutsallar topluluğunda övülür sadakatin.
6. Çünkü göklerde RAB'be kim eş koşulur?
Kim benzer RAB'be ilahi varlıklar arasında?
7. Kutsallar topluluğunda Tanrı büyük korku uyandırır,
Çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir.
8. Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
Senin gibi güçlü RAB var mı?
Sadakatin çevreni sarar.
9. Sen kudurmuş denizler üzerinde egemenlik sürer,
Dalgalar kabardıkça onları dindirirsin.
10. Sen Rahav'ı leş ezer gibi ezdin,
Güçlü kolunla düşmanlarını dağıttın.
11. Gökler senindir, yeryüzü de senin;
Dünyanın ve içindeki her şeyin temelini sen attın.
12. Kuzeyi, güneyi sen yarattın,
Tavor ve Hermon dağları
Sana sevincini dile getiriyor.
13. Kolun güçlüdür,
Elin kudretli, sağ elin yüce.
14. Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu,
Sevgi ve sadakat önünsıra gider.
15. Ne mutlu bayram çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB!
Yüzünün ışığında yürürler.
16. Gün boyu senin adınla sevinir,
Doğruluğunla yücelirler.
17. Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin,
Lütfun sayesinde gücümüz artar.
18. Kalkanımız RAB'be,
Kralımız İsrail'in Kutsalı'na aittir.
19. Geçmişte bir görüm aracılığıyla,
Sadık kullarına şöyle dedin:
"Bir yiğide yardım ettim,
Halkın içinden bir genci yükselttim.
20. Kulum Davut'u buldum,
Kutsal yağımla onu meshettim.
21. Elim ona destek olacak,
Kolum güç verecek.
22. Düşman onu haraca bağlayamayacak,
Kötüler onu ezmeyecek.
23. Düşmanlarını onun önünde kıracağım,
Ondan nefret edenleri vuracağım.
24. Sadakatim, sevgim ona destek olacak,
Benim adımla gücü yükselecek.
25. Sağ elini denizin,
Irmakların üzerine egemen kılacağım.
26. 'Babam sensin' diye seslenecek bana,
'Tanrım, kurtuluşumun kayası.'
27. Ben de onu ilk oğlum,
Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım.
28. Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim,
Onunla yaptığım antlaşma hiç bozulmayacak.
29. Soyunu sonsuza dek,
Tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim.
30. Çocukları yasamdan ayrılır,
İlkelerime göre yaşamazsa;
31. Kurallarımı bozar,
Buyruklarıma uymazsa,
32. İsyanlarını sopayla,
Suçlarını dayakla cezalandıracağım.
33. Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek,
Sadakatime sırt çevirmeyeceğim.
34. Antlaşmamı bozmayacak,
Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim.
35. Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim,
Davut'a yalan söylemeyeceğim.
36. Onun soyu sonsuza dek sürecek,
Tahtı karşımda güneş gibi duracak,
37. Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi
Sonsuza dek kalacak. Sela
38. Ama sen reddettin, sırt çevirdin,
Çok öfkelendin meshettiğin krala.
39. Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin,
Onun tacını toza toprağa atıp kirlettin.
40. Yıktın bütün surlarını,
Viran ettin kalelerini.
41. Yoldan geçen herkes onu yağmaladı,
Yüzkarası oldu komşularına.
42. Hasımlarının sağ elini onun üstüne kaldırdın,
Bütün düşmanlarını sevindirdin.
43. Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin,
Savaşta ona yan çıkmadın.
44. Görkemine son verdin,
Tahtını yere çaldın.
45. Gençlik günlerini kısalttın,
Onu utanca boğdun. Sela
46. Ne zamana dek, ya RAB?
Sonsuza dek mi gizleneceksin?
Ne zamana dek öfken alev alev yanacak?
47. Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini,
Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!
48. Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen,
Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran? Sela
49. Ya Rab, nerede o eski sevgin?
Davut'a göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin!
50-51. Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu,Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı,
Düşmanlarının hakaretini, ya RAB,
Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri.
52. Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be!
Amin! Amin!

BÖLÜM 88

Korahoğulları'nın mezmuru - İlahi
Müzik şefi için "Mahalat leannot" makamında
Ezrahlı Heyman'ın maskili
1. Ya RAB, beni kurtaran Tanrı,
Gece gündüz sana yakarıyorum.
2. Duam sana erişsin,
Kulak ver yakarışıma.
3. Çünkü sıkıntıya doydum,
Canım ölüler diyarına yaklaştı.
4. Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum,
Tükenmiş gibiyim;
5. Ölüler arasına atılmış,
Artık anımsamadığın,
İlginden yoksun,
Mezarda yatan cesetler gibiyim.
6. Beni çukurun dibine,
Karanlıklara, derinliklere attın.
7. Öfken üzerime çöktü,
Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. Sela
8. Yakınlarımı benden uzaklaştırdın,
İğrenç kıldın beni gözlerinde.
Kapalı kaldım, çıkamıyorum.
9. Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor,
Her gün sana yakarıyorum, ya RAB,
Ellerimi sana açıyorum.
10. Harikalarını ölülere mi göstereceksin?
Ölüler mi kalkıp seni övecek? Sela
11. Sevgin mezarda,
Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?
12. Karanlıklarda harikaların,
Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
13. Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni,
Sabah duam sana varıyor.
14. Niçin beni reddediyorsun, ya RAB,
Neden yüzünü benden gizliyorsun?
15. Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım,
Dehşetlerinin altında tükendim.
16. Şiddetli gazabın üzerimden geçti,
Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.
17. Bütün gün su gibi kuşattılar beni,
Çevremi tümüyle sardılar.
18. Eşi dostu benden uzaklaştırdın,
Tek dostum karanlık kaldı.

BÖLÜM 87

Korahoğulları'nın mezmuru - İlahi
1. RAB Siyon'u kutsal dağlar üzerine kurdu.
2. Siyon'un kapılarını
Yakup'un bütün konutlarından daha çok sever.
3. Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce sözler söylenir: Sela
4. "Beni tanıyanlar arasında
Rahav ve Babil'i anacağım,
Filist'i, Sur'u, Kûş'u da;
'Bu da Siyon'da doğdu' diyeceğim."
5. Evet, Siyon için şöyle denecek:
"Şu da orada doğmuş, bu da,
Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak."
6. RAB halkları kaydederken,
"Bu da Siyon'da doğmuş" diye yazacak. Sela
7. Okuyucular, kavalcılar,
"Bütün kaynaklarım sendedir!" diyecek.

BÖLÜM 86

Davut'un duası
1. Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni,
Çünkü mazlum ve yoksulum.
2. Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum.
Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!
3. Acı bana, ya Rab,
Çünkü gün boyu sana yakarıyorum.
4. Sevindir kulunu, ya Rab,
Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum.
5. Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab,
Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.
6. Kulak ver duama, ya RAB,
Yalvarışlarımı dikkate al!
7. Sıkıntılı günümde sana yakarırım,
Çünkü yanıt verirsin bana.
8. İlahlar arasında senin gibisi yok, ya Rab,
Eşsizdir işlerin.
9. Yarattığın bütün uluslar gelip
Sana tapınacaklar, ya Rab,
Adını yüceltecekler.
10. Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın,
Tek Tanrı sensin.
11. Ya RAB, yolunu bana öğret,
Senin gerçeğine göre yürüyeyim,
Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım.
12. Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,
Adını sonsuza dek yücelteceğim.
13. Çünkü bana sevgin büyüktür,
Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın.
14. Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor,
Zorbalar sürüsü, sana aldırmayanlar
Canımı almak istiyor,
15. Oysa sen, ya Rab,
Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen,
Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrı'sın.
16. Yönel bana, acı halime,
Kuluna kendi gücünü ver,
Kurtar hizmetçinin oğlunu.
17. İyiliğinin bir belirtisini göster bana;
Benden nefret edenler görüp utansın;
Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin,
Beni avuttun.

BÖLÜM 85

Müzik şefi için - Korahoğulları'nın mezmuru
1. Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın,
Yakup soyunu sürgünden geri getirdin.
2. Halkının suçlarını bağışladın,
Bütün günahlarını yok saydın. Sela
3. Bütün gazabını bir yana koydun,
Kızgın öfkenden vazgeçtin.
4. Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski halimize getir,
Bize karşı öfkeni dindir!
5. Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize?
Kuşaktan kuşağa mı sürdüreceksin öfkeni?
6. Halkın sende sevinç bulsun diye
Bize yeniden yaşam vermeyecek misin?
7. Ya RAB, sevgini göster bize,
Kurtarışını bağışla!
8. Kulak vereceğim RAB Tanrı'nın ne diyeceğine;
Halkına, sadık kullarına esenlik sözü verecek,
Yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler.
9. Evet, O kendisinden korkanları kurtarmak üzeredir,
Görkemi ülkemizde yaşasın diye.
10. Sevgiyle sadakat buluşacak,
Doğrulukla esenlik öpüşecek.
11. Sadakat yerden bitecek,
Doğruluk gökten bakacak.
12. Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek,
Toprağımızdan ürün fışkıracak.
13. Doğruluk önüsıra yürüyecek,
Adımları için yol yapacak.

BÖLÜM 84

Müzik şefi için - Gitit üzerine
Korahoğulları'nın mezmuru
1. Ey Her Şeye Egemen RAB,
Ne kadar severim konutunu!
2. Canım senin avlularını özlüyor,
İçim çekiyor,
Yüreğim, bütün varlığım
Sana, yaşayan Tanrı'ya sevinçle haykırıyor.
3. Kuşlar bile bir yuva,
Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu
Senin sunaklarının yanında,
Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım!
4. Ne mutlu senin evinde oturanlara,
Seni sürekli överler! Sela
5. Ne mutlu gücünü senden alan insana!
Aklı hep Siyon'u ziyaret etmekte.
6. Baka Vadisi'nden geçerken,
Pınar başına çevirirler orayı,
Güz yağmurları orayı berekete boğar.
7. Gittikçe güçlenir,
Siyon'da Tanrı'nın huzuruna çıkarlar.
8. Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı dinle,
Kulak ver, ey Yakup'un Tanrısı! Sela
9. Ey Tanrı, kalkanımıza bak,
Meshettiğin krala lütfet!
10. Senin avlularında bir gün,
Başka yerdeki bin günden iyidir;
Kötülerin çadırında yaşamaktansa,
Tanrım'ın evinin eşiğinde durmayı yeğlerim.
11. Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır.
Lütuf ve yücelik sağlar;
Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.
12. Ey Her Şeye Egemen RAB,
Ne mutlu sana güvenen insana!

BÖLÜM 83

İlahi - Asaf'ın mezmuru
1. Ey Tanrı, susma,
Sessiz, hareketsiz kalma!
2. Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor,
Senden nefret edenler başkaldırıyor.
3. Halkına karşı kurnazlık peşindeler,
Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar.
4. "Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım" diyorlar,
"İsrail'in adı bir daha anılmasın!"
5. Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor,
Sana karşı anlaşmaya vardı:
6. Edomlular, İsmailliler,
Moavlılar, Hacerliler,
7. Geval, Ammon, Amalek,
Filist ve Sur halkı.
8. Asur da onlara katıldı,
Lutoğulları'na güç verdiler. Sela
9. Onlara Midyan'a,
Kişon Vadisi'nde Sisera'ya ve Yavin'e yaptığını yap:
10. Onlar Eyn-Dor'da yok oldular,
Toprak için gübre oldular.
11. Onların soylularına Orev ve Zeev'e yaptığını,
Beylerine Zevah ve Salmunna'ya yaptığını yap.
12. Onlar: "Gelin, sahiplenelim
Tanrı'nın otlaklarını" demişlerdi.
13. Ey Tanrım, savrulan toza,
Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevir onları!
14. Orman yangını gibi,
Dağları tutuşturan alev gibi,
15. Fırtınanla kovala,
Kasırganla dehşete düşür onları!
16. Utançla kapla yüzlerini,
Sana yönelsinler, ya RAB.
17. Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar,
Rezil olup yok olsunlar.
18. Senin adın RAB'dir,
Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en yüce Tanrı olduğunu.

BÖLÜM 82

Asaf'ın mezmuru
1. Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda,
Yargısını açıklıyor ilahların ortasında:
2. "Ne zamana dek haksız karar verecek,
Kötüleri kayıracaksınız? Sela
3. Zayıfın, öksüzün davasını savunun,
Mazlumun, yoksulun hakkını arayın.
4. Zayıfı, düşkünü kurtarın,
Onları kötülerin elinden alın."
5. Bilmiyor, anlamıyorlar,
Karanlıkta dolaşıyorlar;
Yeryüzünün temelleri sarsılıyor.
6. 'Sizler ilahsınız' diyorum,
'Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız hepiniz!'
7. Yine de insanlar gibi öleceksiniz,
Sıradan bir önder gibi düşeceksiniz!'"
8. Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü!
Çünkü bütün uluslar senin mirasındır.

BÖLÜM 81

Müzik şefi için - Gitit üzerine - Asaf'ın mezmuru
1. Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Tanrı'ya,
Sevinç çığlıkları atın Yakup'un Tanrısı'na!
2. Çalgıya başlayın, tef çalın,
Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın.
3. Yeni Ay'da, dolunayda,
Boru çalın bayram günümüzde.
4. Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,
Yakup'un Tanrısı'nın ilkesidir.
5. Tanrı Mısır'a karşı yürüdüğünde,
Yusuf soyuna koydu bu koşulu.
Orada tanımadığım bir ses işittim:
6. "Sırtındaki yükü kaldırdım,
Ellerin küfeden kurtuldu" diyordu,
7. "Sıkıntıya düşünce seslendin, seni kurtardım,
Gök gürlemesinin ardından sana yanıt verdim,
Meriva sularında seni sınadım. Sela
8. Dinle, ey halkım, seni uyarıyorum;
Ey İsrail, keşke beni dinlesen!
9. Aranızda yabancı ilah olmasın,
Başka bir ilaha tapmayın!
10. Seni Mısır'dan çıkaran
Tanrın RAB benim.
Ağzını iyice aç, doldurayım!
11. Ama halkım sesimi dinlemedi,
İsrail bana boyun eğmek istemedi.
12. Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım,
Bildikleri gibi yaşasınlar diye.
13. Keşke halkım beni dinleseydi,
İsrail yollarımda yürüseydi!
14. Düşmanlarını hemen yere serer,
Hasımlarına el kaldırırdım!
15. Benden nefret edenler bana boyun eğerdi,
Bu böyle sonsuza dek sürerdi.
16. Oysa sizleri en iyi buğdayla besler,
Kayadan akan balla doyururdum."

BÖLÜM 80

Müzik şefi için - "Zambaklar antlaşması" makamında
Asaf'ın mezmuru
1. Kulak ver, ey İsrail'in çobanı,
Ey Yusuf'u bir sürü gibi güden,
Keruvlar arasında taht kuran,
Saç ışığını,
2. Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde
Uyandır gücünü,
Gel, kurtar bizi!
3. Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
4. Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
Ne zamana dek halkının dualarına ateş püsküreceksin?
5. Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,
Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.
6. Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza,
Düşmanlarımız alay ediyor bizimle.
7. Bizi eski halimize kavuştur,
Ey Her Şeye Egemen Tanrı,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
8. Mısır'dan bir asma çubuğu getirdin,
Ulusları kovup onu diktin.
9. Onun için toprağı hazırladın,
Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
10. Gölgesi dağları,
Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
11. Sürgünleri Akdeniz'e,
Filizleri Fırat Irmağı'na dek uzandı.
12. Niçin yıktın bağın duvarlarını?
Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor,
13. Orman domuzları onu yoluyor,
Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor.
14. Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön bize!
Göklerden bak ve gör,
İlgilen bu asmayla.
15. İlgilen sağ elinin diktiği filizle,
Kendine seçtiğin oğulla!
16. Asman kesilmiş, yakılmış,
Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
17. Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde,
Kendine seçtiğin insanın üzerinde olsun!
18. O zaman senden asla ayrılmayacağız;
Yaşam ver bize, adını analım!
19. Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı,
Bizi eski halimize kavuştur,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!

BÖLÜM 79

Asaf'ın mezmuru
1. Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı,
Kutsal tapınağını kirletti,
Yeruşalim'i taş yığınına çevirdi.
2. Kullarının ölülerini yem olarak kuşlara,
Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler.
3. Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalim'in çevresine,
Onları gömecek kimse yok.
4. Komşularımıza yüzkarası,
Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak olduk.
5. Ne zamana dek, ya RAB?
Sonsuza dek mi sürecek öfken,
Alev gibi yanan kıskançlığın?
6. Öfkeni seni tanımayan ulusların,
Adını anmayan ülkelerin üzerine dök.
7. Çünkü onlar Yakup soyunu yuttular,
Ülkesini yerle bir ettiler.
8. Atalarımızın suçlarını artık önümüze sürme,
Sevecenliğini hemen göster bize,
Çünkü tükendikçe tükendik.
9. Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı,
Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı!
10. Niçin uluslar, "Nerede onların Tanrısı?" diye konuşsun,
Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını bilsinler,
Gözlerimizle bunu görelim!
11. Tutsakların iniltisi senin katına erişsin,
Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları.
12. Komşularımızın sana ettikleri hakareti
Yedi kat iade et bağırlarına, ya Rab!
13. Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları
Sonsuza dek şükredeceğiz sana,
Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz.

BÖLÜM 78

Asaf'ın maskili
1. Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi,
Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere.
2. Özdeyişlerle söze başlayacağım,
Geçmişteki gizleri anlatacağım,
3. Duyduğumuzu, bildiğimizi,
Atalarımızın bize anlattığını.
4. Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz;
RAB'bin övgüye değer işlerini,
Gücünü, yaptığı harikaları
Gelecek kuşağa duyuracağız.
5. RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,
İsrail'e yasa koydu.
Bunları çocuklarına öğretsinler diye
Atalarımıza buyruk verdi.
6. Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler,
Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,
7. Tanrı'ya güven duysunlar,
Tanrı'nın yaptıklarını unutmasınlar,
O'nun buyruklarını yerine getirsinler;
8. Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı,
Yüreği kararsız,
Tanrı'ya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.
9. Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları
Savaş günü sırtlarını döndüler.
10. Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar,
O'nun yasasına göre yaşamayı reddettiler.
11. Unuttular O'nun işlerini,
Kendilerine gösterdiği harikaları.
12. Mısır'da, Soan bölgesinde
Tanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde.
13. Denizi yarıp geçirmişti onları,
Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları.
14. Gündüz bulutla,
Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.
15. Çölde kayaları yarmış,
Sanki dipsiz kaynaklardan
Onlara kana kana su içirmişti.
16. Kayadan akarsular fışkırtmış,
Suları ırmak gibi akıtmıştı.
17. Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne başkaldırarak
Günah işlemeye devam ettiler.
18. Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek
İçlerinde Tanrı'yı denediler.
19. "Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek,
Tanrı'ya karşı konuştular.
20. "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,
Dereler taştı.
Peki, ekmek de verebilir mi,
Et sağlayabilir mi halkına?"
21. RAB bunu duyunca çok öfkelendi,
Yakup'a ateş püskürdü,
Öfkesi tırmandı İsrail'e karşı;
22. Çünkü Tanrı'ya inanmıyorlardı,
O'nun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı.
23. Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,
Kapaklarını açtı göklerin;
24. Man yağdırdı onları beslemek için,
Göksel tahıl verdi onlara.
25. Meleklerin ekmeğini yedi her biri,
Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.
26. Doğu rüzgarını estirdi göklerde,
Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.
27. Toz gibi et yağdırdı başlarına,
Deniz kumu kadar kuş;
28. Ordugahlarının ortasına,
Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.
29. Yediler, tıka basa doydular,
İsteklerini yerine getirdi Tanrı.
30. Ancak onlar isteklerine doymadan,
Daha ağızları doluyken,
31. Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine.
En güçlülerini öldürdü,
Yere serdi İsrail yiğitlerini.
32. Yine de günah işlemeye devam ettiler,
O'nun harikalarına inanmadılar.
33. Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,
Yıllarını dehşet içinde bitirdi.
34. Tanrı onları öldürdükçe O'na yönelmeye,
İstekle O'nu yeniden aramaya başlıyorlardı.
35. Tanrı'nın kayaları olduğunu,
Yüce Tanrı'nın kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.
36. Oysa ağızlarıyla O'na yaltaklanıyor,
Dilleriyle yalan söylüyorlardı.
37. O'na yürekten bağlı değillerdi,
Antlaşmasına sadık kalmadılar.
38. Yine de Tanrı sevecendi,
Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu;
Çok kez öfkesini tuttu,
Bütün gazabını göstermedi.
39. Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,
Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.
40. Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar,
Issız yerlerde O'nu gücendirdiler!
41. Defalarca denediler Tanrı'yı,
İncittiler İsrail'in Kutsalı'nı.
42. Anımsamadılar O'nun güçlü elini,
Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
43. Mısır'da gösterdiği belirtileri,
Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri.
44. Mısır ırmaklarını kana çevirdi,
Sularını içemediler.
45. Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,
Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.
46. Ekinlerini tırtıllara,
Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi.
47. Asmalarını doluyla,
İncir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.
48. Büyükbaş hayvanlarını kırgına,
Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
49. Üzerlerine kızgın öfkesini,
Gazap, hışım, bela
Ve bir alay kötülük meleği gönderdi.
50. Yol verdi öfkesine,
Canlarını ölümden esirgemedi,
Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
51. Mısır'da bütün ilk doğanları,
Ham'ın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.
52. Kendi halkını davar gibi götürdü,
Çölde onları bir sürü gibi güttü.
53. Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar;
Düşmanlarınıysa deniz yuttu.
54. Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına,
Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.
55. Önlerinden ulusları kovdu,
Miras olarak topraklarını
İsrail oymakları arasında bölüştürdü.
Halkını konutlarına yerleştirdi.
56. Ama onlar yüce Tanrı'yı denediler,
O'na başkaldırdılar,
Koşullarına uymadılar.
57. Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler,
Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar.
58. Puta taptıkları yerlerle O'nu kızdırdılar,
Oyma putlarıyla O'nu kıskandırdılar.
59. Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi,
İsrail'i büsbütün reddetti.
60. İnsanlar arasında kurduğu çadırı,
Şilo'daki konutunu terk etti.
61. Kudretini tutsaklığa,
Görkemini düşman eline teslim etti.
62. Halkını kılıç önüne sürdü,
Öfkesini öz halkından çıkardı.
63. Gençlerini ateş yuttu,
Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.
64. Kâhinleri kılıç altında öldü,
Dul kadınları ağlayamadı.
65. O zaman Rab uykudan uyanır gibi,
Şarabın rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu.
66. Düşmanlarını püskürttü,
Onları sonsuz utanca boğdu.
67. Tanrı Yusuf soyunu reddetti,
Efrayim oymağını seçmedi;
68. Ancak Yahuda oymağını,
Sevdiği Siyon Dağı'nı seçti.
69. Kutsal yerini doruklar gibi,
Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi yaptı.
70. Kulu Davut'u seçti,
Onu koyun ağılından aldı.
71. Halkı Yakup'u, öz halkı İsrail'i gütmek için,
Onu yavru kuzuların ardından getirdi.
72. Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti,
Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi.